-
Türk Doğaltaş Sektörü
Türkiye, Marmara Adası’nda başlayan 4000 yıllık üretim geçmişiyle, dünyanın en eski doğal taş üreticilerindendir. “Görünür, Muhtemel ve Mümkün” olmak üzere 13.9 milyar ton / 5,2 milyar m3 toplam doğal taş rezervi ile ülkemiz, dünya rezervinin %33’üne sahip bulunmaktadır. Marmara ve Ege Bölgeleri başta olmak üzere, Trakya’dan Doğu Anadolu’ya kadar hemen tüm coğrafi bölgelerimizde, dünya pazarlarında beğeni kazanabilecek nitelikte, 250’nin üzerinde değişik renk, doku ve desende doğal taş çeşidine rastlanmaktadır. Bunlar arasında, ağırlıklı olarak mermer ve traverten olmak üzere, granit, oniks, kireç taşı, bazalt, andezit, kayrak taşı, diyabaz üretimde ön sıralarda yer alan taş çeşitlerimizdir.
SEKTÖR İHRACATI
Doğal taş sektöründe son yıllarda hem yatırım ve üretim, hem de ihracat açısından ulaşılan büyüme hızı, dünya ortalamasının oldukça üzerinde gerçekleşmektedir. Özellikle ülkemiz ihracatı açısından yaşanan gelişmenin boyutu oldukça önemlidir. 1980 yılında sadece 4 milyon dolar olan doğal taş ihracatımız, 1990 yılında 40 milyon dolar, 2000 yılında 568 milyon dolar ve 2007 yılı sonunda ise 1.2 milyar dolara ulaşmıştır. Bu süreçte, katma değeri düşük blok mermer ve traverten ihracatı yerine ülkede daha çok katma değer yaratan işlenmiş mermer ve traverten ihracatı da daha önemli hale gelmiştir. Geçmiş yıllarda ağırlıklı olarak hammadde ihraç eden Türkiye bugün, doğal taş ihracatının %75’ini işlenmiş, %16’sını ham blok ve %9’unu yarı işlenmiş olarak gerçekleştirmektedir.
Sözkonusu artışta, ülkemizdeki altyapı ve teknoloji eksikliklerinin giderilmesi, yeni yatırımlara yönelinmesi ve tanıtıma önem verilmesi gibi unsurlar önemli rol oynamakla birlikte, dünyada ekolojik ve estetik görünümlü malzemelere olan ilgi de artarak devam etmekte, bunun sonucunda doğal taş ürünleri, mimar ve tasarımcılar tarafından daha fazla tercih edilmektedir.
2007 yılı İhracatı
2007 yılında doğal taş ihracatımız, miktarda %26, değerde %21 oranında artış kaydederek, 4,7 milyon ton karşılığı 1,2 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir. İşlenmiş Traverten 432,9 milyon dolarla sektörün en önemli ihrac kalemi olurken, İşlenmiş Mermer 414,8 milyon dolarla ikinci, Mermer Ham Blok 162,7 milyon dolarla üçüncü sırada yer almıştır. ABD 386.3 milyon dolar, Çin Halk Cumhuriyeti 216.6 milyon dolar ve İngiltere 75.2 milyon dolarla, sektör ihracatının yapıldığı ilk 3 ülke olmuştur.
2008 yılı Ocak-Eylül Dönemi İhracatı
2008 yılı Ocak-Eylül döneminde doğal taş ihracatımız 2007 yılının aynı dönemine göre miktarda %6,9 değerde de %18,6 oranında artışlar kaydederek, 3,9 milyon ton karşılığı 1,1 milyar dolara ulaşmıştır.
2008 yılı dokuz aylık dönemde, doğal taş ihracatımızın yaklaşık %69’u işlenmiş ürün olarak, %21’i ham ürün ve %10’nu yarı işlenmiş ürün olarak gerçekleştirilmiştir. Dünya doğal taş dış alım ve dış satım potansiyelinin önemli miktarını işlenmiş ürünlerin oluşturmasına rağmen, doğal taş ihracatımızda özellikle katma değeri yüksek olan işlenmiş ürünlerin payı, işlenmiş ürün piyasasında en büyük alıcılardan olan ABD piyasasında yaşanan durgunluk sonrasında global krizinde patlak vermesi sebebiyle giderek azalmaktadır. Bu durumun, dünya pazarındaki payımızın azalmasında etkin bir rol oynadığı açıkça görülmektedir.
Türkiye'den doğal taş ihracatı yapılan ülkelerin başında ABD gelmektedir. ABD’yi sırasıyla, Çin Halk Cumhuriyeti, İngiltere, Kanada ve Birleşik Arap Emirlikleri izlemektedir. Ürün bazında, ham blok/plaka ihracatında Çin ilk sırada yer almaktadır. İşlenmiş ürün ihracatında ise ABD birinciliğini sürdürse de, ABD’nin diğer ülkeler ile arasındaki ihracat farkı giderek kapanmakta ve son dönemlerde özellikle Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri ve Irak’a yapılan işlenmiş ürün ihracatının artması, alternatif pazarların gelişmesi bakımından büyük önem arz etmektedir.
2008 yılı Ocak-Eylül döneminde, sektörün en büyük pazarı durumundaki ABD, alımını değerde %17 oranında azaltmıştır. Ayrıca, Çin Halk Cumhuriyeti, Birleşik Arap Emirlikleri, Suudi Arabistan, Fransa ve Irak gibi diğer önemli pazarların alımlarını %40’ın üzerinde artırdığı görülmektedir. Bu durum, ihracatçılarımızın tamamen ABD piyasasına alternatif pazarlara yönelmesinden kaynaklanmaktadır.
Öte yandan, ABD’ye yapılan sektör ihracatında yaşanan azalışın devam ettiği görülmektedir. Bunun en büyük sebebi, ABD inşaat sektöründeki gelişmelerdir. Günümüzde, 3,5 milyar dolara yaklaşan doğal taş ithalatı ile dünya sıralamasında birinci ve % 42 payı ile işlenmiş ürün piyasasının en önemli alıcısı durumunda olan ABD’nin doğal taş pazarının dinamiklerini inşaat, mimari ve renovasyon projelerindeki gelişmeler oluşturmaktadır. Ancak, son birkaç yıldır, yeni binaların yüksek yapım maliyetleri, artan yatırım faizleri, yüksek enerji maliyetleri ve satılamayan konut stoğundaki artış, ABD inşaat sanayini olumsuz etkilemiş ve son olarak 2007’nin ilk yarısından sonra mortgage krizi ile baş gösteren dalgalanmanın ardından ABD konut piyasası hızla küçülmeye başlamıştır. Konut sektöründe kredi kısılması ile başlayan bu daralma sonucunda, günümüzde %6 civarında olan ABD konut inşaat sektörünün GSYİH içindeki payının, 2008 yılı sonunda yüzde 3 civarına düşeceği tahmin edilmektedir.
Bu dönemde, ABD’ye ihracatımızdaki azalış en fazla traverten ürünlerinden kaynaklanmaktadır. Bu durumun temel sebepleri ise, ABD pazarında travertenin en fazla tercih edildiği güney eyaletlerinde inşaat aktivitelerindeki daralmanın yanı sıra, traverten pazarında yaşanan doygunluk, arz fazlalığı ve uygulana gelen düşük fiyat politikası olarak düşünülmektedir.
Diğer taraftan, Birleşik Arap Emirlikleri gelişen inşaat sektörü ile dikkat çekmekte ve doğal taş ihracatçılarımız için potansiyel bir pazar olarak düşünülmektedir. Ülkede inşaat aktivitelerinin önemli bir bölümünü büyük ölçekli projeler, kuleler, endüstri parkları, alış-veriş merkezleri oluşturmaktadır. Ülke, inşaat malzemeleri ihtiyacının hemen hemen tamamını ithal etmektedir. Dubai Uluslararası Havaalanının genişletilmesi, Dünya Adaları, China Town, Dubai Metrosunun yapımı, denizin palmiye ağacı şeklinde doldurulması ile üzerine alışveriş merkezi ve villalar inşa edilmesi planlanan üç Palmiye Ağacı, Dubailand parkı, su altı Hydropolis Oteli, Dubai Marina, Burj Dubai gibi büyük projeler ve muhtelif mega alış-veriş merkezleri ile otel ve konut inşaatları devam etmektedir.
Son dönemlerde, Birleşik Arap Emirliklerinin yanı sıra Bahreyn, Umman ve Katar gibi diğer Körfez ülkeleri de dünyanın en zengin insanlarını çekebilmek için birbirinden ilginç ve etkileyici projeleri uygulamaya koymaktadır. Büyük alışveriş ve iş merkezleri, ultra lüks konutlar ve turistik tesislerin oluşturulması planlanan Bahreyn'deki Asdaf Adası Projesi, Katar’daki İnci Adası Projesi bunlardan bazılarıdır. Tahminlere göre halen Körfez bölgesinde devam eden 2000’nin üzerindeki projenin değeri 1 trilyon doları aşmaktadır. Körfez ülkelerinde inşaat sektöründe yaşanan bu büyümenin yakın gelecekte de devam edeceği tahmin edilmektedir.
Ayrıca, inşaat sektörünün hızla geliştiği Rusya Federasyonu’nun Krasnodar bölgesinde yer alan Soçi kentinde 2014 kış olimpiyatlarının düzenlenecek olması ve başlatılan 40 milyar dolarlık yatırım atağı dolayısıyla, önümüzdeki dönemlerde bu bölgenin hem Türk müteahhitlik firmaları için hem de doğal taş gibi inşaat malzemeleri ihracatı yapan firmalar için önemli bir pazar olacağı düşünülmektedir. Bölgede yapılması planlanan en büyük projeler, Federasyon Adası, Soçi Olimpik Kompleksi, Khomar Konut Kompleksi, Marina ve Yat Klubü, Alışveriş ve otel kompleksi, Solnechny Eğlence Merkezi, Khosta-Bravo Konut Kompleksi, Soçi Otel Kompleksi, Actor-Galaxy Çok Amaçlı Kompleks, Royal Park Konut Kompleksidir. Soçi kentinin Karadeniz sahilinde yer alması ve limandan limana malzeme sevkiyatının kolaylığı, Türk şirketlerini, lojistik ve taşımacılık bakımından çok avantajlı bir duruma getirmektedir.
SONUÇ
Dünya doğal taş rezervlerinin yaklaşık üçte biri ülkemizde olmasına ve dünya doğal taş ihracatından % 10 pay almasına rağmen Türkiye bu potansiyelini kullanmada arzu edilen seviyede değildir.
Doğal taşlarımızın dış piyasalarda daha da önemli bir gelir kaynağı haline gelmesi için, modern teknolojilerin kullanılarak blok üretimindeki kayıpların asgariye indirilmesi, taşların işlenmesinde kullanılan teknolojinin daha da geliştirilmesi ve ayrıca, ocak, fabrika ve atölyeler ile pazarlama ve yapılarda taş montajı işlerinde çalışacak mühendis, formen, tekniker usta ve çırakların malzeme üretim teknolojisi, tasarım ve montajı konularında eğitilmesi özel önem taşımaktadır. Sektörün yaşadığı bu eksikliklerin giderilmesiyle birlikte ihracatının 2009 yılı sonunda 3 milyar doları aşmasını hedefliyoruz.
[url]www.immib.org.tr[/url] den alınmıştır..